31 Aralık 2012 Pazartesi

BENİM İÇİN 2012

Bir yılı daha geride bırakıyoruz,takvimlerden bir yaprak daha eksilerek.Nede çabuk geçti bu yıl benim için...Daha dün gibi sanki 2011 yılı son günü.Ömürde böyle birşey sanırım,bir bakmışsın yaşıyorsun gençsin,bir bakmışsın evli barklı çoluklu çocuklu,devamında torun tombalak.Sonra birde bakmışsın ki ömrünün son baharındasın.Hayatımızın kıymetini bilelim blogcanlar,hayat hafife alınmayacak kadar çok kısa!

Benim için dedim ya hızlı geçti bu yıl,evlilik telaşı hazırlıklar,yeni hayat düzeni,iş hayatı..Kimi zaman stressli,sıkıntılı kimi zaman bol heyecanlı ve mutlu.

2012 'nin ilk günlerinde hatırlıyorum gelinlik telaşım vardı mesela :D Şimdi düşününce ne kadar boş geliyor,Allah başka sıkıntı vermesin :)


Devamında kına gecesi organizasyonu,misafirler,davetiyeler,hediyeler.Saçın makyajın düğün çekimin,ee akşamına düğün var, o çok aradığın ayakkabıların içinde şişen ayaklar var falan filan :)
 Heyecanıda telaşıda bir başkaydı 2012 benim için önemli bir tarih kısacası.Evlendim!
Soyadımla birlikte nedenini bir türlü anlayamadığım ve bu mevzuya takıldığım kütüğümde değişti :)
 Velhasılı kelam o günlerde ev yerleştirme,çeyiz götürüp serme olaylarım geliyor aklıma.Herşeyim göreneklere uygun ilerledi diyebilirim.


Kendi evime yerleşmem baya bi zahmetli olmuştu  10 kişi yerleştirdik evi :) Ufak tefek el emekleride evimin bir odasına serilmişti.Bir kaç gün sonrasında da kendi evimde gelin olmadan hatimim indirildi.
Sonrasında tabii bunları toplamakta vaktimi almadı değil :)


Yeni bir düzene alışmak belirli bir süre gerektirdiysede bu süreyi çok kısalttım.Devamlı evle ilgilendim,misafirler ağırladım,gerekli yerlerde düzeni kendim tekrardan kurdum.Herşeyi içime sinecek şekilde kurguladım hayatımda.

Zaman çok hızlı ilerlerken birde bakmışız yaz gelmiş çatmş.Yazı seven bi insan olarak ara ara işten güçten kaçarak kısa kısa tatiller çıkardık kendimize,çok gezdik çokda eğlendik.
İzmir,aydın,eskişehir,ankara adım adım tadını çıkardık.


Derken ramazan,kurban bayramlarında ilk defa birlikte geçirdik.
Beraber sahur ve iftar telaşları çok güzeldi,kurbanda et tutmemış ellerimin kesme tahtası ve bıçaklarlarla buluşması ilkleri yaşandı :)


Kendi düğünüm için hazırladığım takı kurdelelerim çok ilgi gördü,incili yaka,keçe salon takımının yanı sıra çokda gelin -damat kurdelesi siparişi aldım,Türkiyenin hemen hemen her bölgesine yolladım şu ana kadar :) Hazırlarken akşamları çokda zevk aldım ...


Gelenim gidenim sağolsunlar hiç eksik olmadı,yeni ev yeni gelin vesilesiyle sofralarım şenlendi.Mutlu sofralarda buluştuk,ramazan yemeklerinde,5 çaylarında,akşam masalarında..

Benim için çabuk geçmesinin en önemli sebebide bu sanıyorum.Sürekli telaşlarımın olması,yeni kurulan düzene ayak uydurabilme sürecinden geçiyor olmam.


Hayatımda herşeyin açık net olmasını istiyorum hep,karmaşadan ve tereddütten uzak...Ne istediğinden emin olmanın çok karını gören birisi olarak,hepinize nacizane tavsiyem istediklerinizden ve hayal ettiklerinizden vazgeçmeyin, hayal ettikleriniz gün gelip kendi gerçekleriniz olabilir.

Çünkü;
“Allah nasip etmeyecegi şeyin hayalini kurdurmaz.”

SELAMETLE

27 Aralık 2012 Perşembe

GELİNİMİN KIRMIZI KUŞAĞI



Bugün balıkesirden güzel bir geline doğru yola çıktı...
Hatırlayacaksınız aynı modeli kendi düğün telaşlarımın arasında hazırlamış postunuda paylaşmıştım.
Hatırlamak isteyen  gelincikler bakabilirler :)


Posttaki gelin bel kuşağım hoşuna gitmiş olucak ki aynı modelden kendisinede çalıştım hemen.


Kırmızı dolgulu güller ve yine kırmızı taşlarla süslenmiş bu kuşağın anlamı çok büyük her gelin için.Rabbim utandırmasın inşallah.


Şimdiden mutluluklar diliyorum kendisine.
En mutlu gün hazırlıkları hakkinda iletişim için facebook.com/MERVENINKIRMIZISI  adresinden ulaşabilirsiniz.

SELAMETLE

25 Aralık 2012 Salı

NERELERDESİN MERVE #4

Merhabalar blogcanlar.Gün boyunca her anımızda telefonlar biliyorsunuz,bir çoğunuzda kullanmaktasınız,instagram uygulamasını.Mimarinrenkleri adıyla bulabilirsiniz beni diyip bu haftadan instagramdan bir kaç kareyle işte ben :)


Malum geçtiğimiz hafta İstanbul kar ile imtahanından neler yaşadı az çok herbiriniz şahit olmuşsunuzdur.Şöyle ağız tadıyla kar topu oynayamasak da ufo gören masum köylü edasıyla ilk sabah karlara saldırdım :) Yüksek kesimlerde oturmanın avantajı kar ile münasebetimizin uzun sürmesi oldu,zira uzun süre erimediler,dezavantajı ise böyle ayaklar gömülerek her sabah gitmek akşam dönüşte ise kaya kaya geri dönmek oldu :) Neyseki bu hafta havalar mis!


Yine ev görmesine gittik bu hafta,bu kez yeni evli çiftimize misafir olduk.Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırına sığınarak elimizde ağızlarının tadı hiç bozulmasın diyerek şekerli ufak bir hediye hazırladım.



Gün boyu çalışırken fondip fondip içtiğim demli çaylara artık dur demeyi başardım.Limonlu-maydonozlu form çayına iyiden iyiye alıştım.Tavsiye ediyorum tadı ismi gibi sevimsiz değil :)


Bir güzel kurular pişirildi geçen hafta,kışın gelmesiyle bu soğuklar en iyi kurufasulye-turşu ikilemesiyle geçirildi :) ohh!



Yeni yeni işler peşindeyim,akşamları elim boş durdumu sıkılıyorum , ajandama yapmak istediklerimin bir sıralamasını yaptım :) İlk sırayı bu proje aldı,nasıl olacak neye benzeyecek bilemiyorum şimdilik ama içimde yapma aşkı var :) Malzememe ve emeğime inşallah yazık olmaz diyerekten herkese sıcacık bir hafta diliyorum :)

SELAMETLE

20 Aralık 2012 Perşembe

BAŞIMDAN GEÇEN TRAJİ KOMİK OLAYLAR # 1

Bizimkisinin 1 ay evvel önceki denetimini yaptığı şantiyesi yuvamıza çok yakındı.Bu yakınlığı kullanan (ah keşke bende oyle yakın olsam) eş öğlenleri ekseriyetle eve uğrar oldu.Bi şeyler atıştırıp tv karşısında bi saat dinlenip gerisin geriye işinin başına dönüyor..Yine günlerden bir gün eve gitti bizimkisi benim haberim yok tabii herkes kendi çöplüğünde ötmekte (ofiste harıl harıl çalışmakta) Bir güzel en küçük tencereye suyu koymuş ve bu tencereyide en büyük göze oturtmuş :)) Ocağın gözünden daha küçük bir tencere düşünün...Kaynadıktan sonra söylemesi ayıp mantıyı salmış (yakında burnundan mantı çıkan bi adam görürseniz o benim kocam :) ) sonra dolabı açıpta yoğurdun az olduğunu farkedince,bi koşu gidip bakkaldan çakkaldan alayım demiş,ama demez olaydı :D

Sen asansöre binince bi eksiklik farket! Aaa anahtarım yok :D Evin anahtarını arabanın anahtarını  hiç bişeyi almadan ,ocakta (büyük gözde) mantıyıda bırak çık iyimi :) Kötü!

Bu tabi paçalı tavuk misali dönüyo dolaşıyo yedek anahtar kimsede yok napsak ne etsek yangın çıkmasa bari diyerekten beni arıyor...
Bişey diyecem ama sakin ol ve kızma tamam mı?
Noldu noldu( ben daha bi telaş,o kadar içten noldu demişimki sesli bi şekilde ,ofistekiler döndü aiyy nolmuş acaba diye meraklandı :) )  Eve hırsız mı girmiş! (psikolojime bak hele)
Yok yok sakin ol bi,eve hemen gelebilirmisin?
Ya ne olduğunu söylermisin?
Ocağı yanık bıraktım çıktım ve anahtarımı içerde unuttum,ev yanıp kül olmadan....
Neeey! :D Hahaha olaylara değil,halimize gülüyorum
Taksiye nasıl attığımı bilemedim kendimi,huuu çekilin sol şerit,abi sellektör yak,kornaya baasss! :D

Mal canın yongası işte,daha sonrasında dalga geçiyorum; artık ev felan yansaydı ağıt yakardık dimi...Vay daha taze evimde yandıdaaa,getti canımdaa,borcudaa biteydideee,öyle yanaydıdaaa :D
Sözün kısası ocak taşmadan,tencere köz olmadan,ev yanmadan müdahele ettik :)
Buda birilerine baya baya ders oldu :D
Bu arada mantıyı hazırladım önüne koydum,geç bi sakinleş dedim.
Panikten tıkandım yiyemicem ben dedi :)
Garibim :D
........................................


 Cuma günleri bim günümdür :D Marketlerin promosyonlarını ayıptır söylemesi hiç kaçırmam.Yine cuma günü biliyorsunuz (bu fotoğrafa ait günlük yazışmalarım facebook sayfamda) dikiş makinasını kaptığım gün alışverişimi yaptım çıktım.Eee dikiş makinasının kolisi hayvan gibi,birde bunun üstüne bikaç parça birşeyler alınca elime poşette eklendi.


Neyseki makina kolisi büyük ama çok ağır değil,bir iki adım attım ,atıım attım...Poşetimden bir şey kaldırma düştüğünü farkettim,arkama döndüm baktım ve rezillik! :) Kaldırımdan yuvarlanan turuncu bir kutu :D Baaaouww demeye kalmadan kutu , kaldırım boyunca park eden arabalardan bırının altına gitti,girdi.Halimi bi hayal etsenize,kolumda çanta,kucağımda koli,elimde yırtık bir poşet ve arabanın altına giren turuncu kutu :D Arkamda bir kaç adım gerimdeki bayandı,hemen döndüm baktım fakat onunda arkasındaki bir beydi ve umarım yuvarlanan şeyin ne olduğunu anlamamıştır :) Baktım arabanın sağına soluna (kutu çıktıysa alıp çantama atıcam hala),yok oturmuş bi güzel çıkmaya niyeti yok.Hiç birşey olmamış gibi sağımı solumu kontrol edip başka gören varmı diye kolaçan ettikten sonra yoluma devam ettim :D Artık başkasına çamsakızı çoban armağanı olur benden :D

........................................

Şimdiki anlatacağım olay tarzı şu sıralar çok sık gelmeye başladı başına,dikkatsizliğimden dem vurmam gerekecekse sonuna kadar ısyankarım :) Saatlerin kış uygulamasına yeni geçtiği günlerden bi gün,havanın artık erkenden karamasıyla birlikte benim işten eve gitmem sıkıntı olmaya başlayınca,bu duruma kısa sürelide olsa bi çözüm bulduk.Eşim işten biraz erken, ben ise işten biraz geç çıkarınca işinden direk gelip beni alıp eve geçiyorduk. Bi kaç gün böyle devam ettim fakat o gün geç kalacağını bekleme beni sen minibüsle eve geç demesiyle birlikte bende yusuf yusuf alarmlar çaldı :) Korkuyorum ama karanıktan değil esasında,minibüsten indiğim yer ile evin arasında ıssız bir cadde var ve köpekler cirit atmakda cümbür cemaat :) Bi gün evvelinde de salı günleri yayınlanan 'Seksenler ' dizisini biliyorsunuzdur trt1 de. Oradaki Bekçi Bekir'i köpek ısırmıştı ve Erzurum ağzıyla it kıtladiii, it kıtladiii diye anlatınca bizde çok gülmüştük. ..Neticesinde korka korka karanlıkta köpekli yoldan eve geldim ben o akşam. Dur dedim bizimkisine bir mesaj atayım da biraz da o korksun :D Sürekli mesajlaştığımız için gün içerisinde de mesaj bölümünde en başta olur eşim.En sonda iş arkadaşıyla proje hakkında kısa bi mesaj attığım tamamen aklımdan çıkmış,ezbere parmaklar yine dalgınlığıma gelerek eşim diye mimari ofisten iş arkadaşımızdan bir abimize malesef çektim o mesajı :)
Ve mesajda aynen bu yazıyor.
''İki köpek beni kovaladı,biri topuğumdan kıtladii.Evdeyim! ''  hahahah :D


Ekrana bı baktım anaaa! Mesaj yanlış kişiye gidiyor.Telefonu kıracaktım,bataryayı çıkarmaya kapağı sökmeye çalışıyorum falan :D Ne çare bi kere o tuşa bastım ve mesaj iletildi.Yüzüm kırmızı turp gibi.
Elim ayağım titriyo,hemen arkasından pardon yanlış oldu desemde,cevap gecikmedi..
'' İyimisin merve,geçmiş olsun varmı bişey''
''Rahman'a veya babana söyle,hast.götürsünler.Mkrop-hastalık falan kapma ,şakaya gelmez.''
Hadi bakalım açıkla açıklayabilirsen :D Şey aslında ben eşime şaka yapıyordum falan mı diyeceğim :)
 Rezillik :D



........................................




19 Aralık 2012 Çarşamba

ELDİVENSİZ OLMAZ :)

Merhabalar blogcanlar,uzun bir aradan sonra kış kapıya dayanmışken kışlık bi post hazırladım.Eldivenlerden bahsetmek istiyorum zira şu bi kaç gün öncesine kadar girip çıkmadığım aksesuarcı,şapkacı-atkıcı,mağaza vs. kalmamış olabilir :)
 Kışın soğuğun karın aranan isimlerindendir ya hani,kışta artık geçtiğimiz hafta itibariyle rengini karaya çevirmişken bende uzun zamandır istediğim deri eldivenleri aldım.



Hemen her markanın deri eldiven modelleri mevcut aker,derimod,park bravo,koton...Rast gele gireceğiniz bir mağazda bile bulabilirsiniz.Renklerse çok çeşitli olsada ben yinede siyahtan vazgeçmeyenlerdenim.Kahve hariç tüm kabanlarla kullanabildiğim için...

Fiyonlusundan,incilisine ,taşlısından zımbalısına, kürklüsüne bir çok tarz ve modelde bulabilirsiniz şu sıralar.İçinin polar veya kürk olması ellerinizi sıcak tutması açısından çok farkettiriyor,benden söylemesi ;)



Benim tercihimde bu oldu :)


Kendinize şu soğuk günlerde iyi bakın,hasta olmayın atkı,bere,eldiven muhteşem üçlüsüz dışarı çıkmayın :)


SELAMETLE

7 Aralık 2012 Cuma

ERİKLİ TURTA SEVENLER PARMAK KALDIRSIN :)

Günaydınlar blogcanlar
Hava İstanbul'da kapalı mı kapalı ama biz yine enerjimizden bir şey kaybetmeyelim inş ;)

Geçenlerde tarif araştırmalarımda çok kafama yatan bir şeye rastladım.Evde erik de var ben bunu not edeyim telefonuma derken,akşama çaya misafir geleceğini öğrendim.Sana da ne çok misafir geliyor arkadaş dediğinizi duyar gibiyim,inanın ki öyle :) Sevilen bir insanın demek ki diyorum,evimin kapısı bereketliymiş baksana...Misafiri oldum olası çok severim sıkıntı yok ,sadece ayy ne ikram edicem olayı yokmu? :) İşte o soru çalışan hatunun elini ayağını bıçak gibi kesiyor.


Çok konuştum yine :D Haticeyi geçip neticeye geliyorum hemen,facebook sayfamdan yaklaşık yanılmıyorsam 2 hafta önce market broşürü paylaşmıştım hatırlarsınız,işte ordan aldığım Kütahya porselen tabaklarımı kullandım.Artık her akşam kullanan biri olarak çok memnunum,bir daha gelirse markete (A101) ihtiyacınız varsa kaçırmayın derim.Antik deseni çok hoşuma gidiyor,birde düz beyaz olması benim gibi sofrada renk takıntılı olanlar için artı birşey ;)


Artık geçelim turtamı nasıl hazırladığıma :)

Turta hamuru milföyden,zaten bu turtayı pratik yapanda bu.4 adet milföyü az biraz yumuşamasını bekledikten sonra üst üste koyarak aralarına birer cimcik un serperek merdaneyle tezgahta büyütüyorum.

Turtanızı yuvarlak borcamda da yapabilirsiniz,benim kelepçeli kek kalıplarım var 3'lü, bu kalıplardan en büyük boyunu kullandım.Kelepçeli kabın tabanını çıkarttım ve hamurun üzerine koyarak kenarlarından kestim.Kısacası kap tabanına uygun daire elde ettim. Ha bu arada şu sıralar bana evin ana oldun diyorlar iyice ben bu mutfak postlarını hazırladıkça :) Fotoğrafdaki evin analar benden de arkadaşlarıma gelsin :D
Hamuru yatırdıktan sonra çatal batırarak her yerine deldim ve üzerine 2 yemek kaşığı toz şeker serptim.


Şu sıralar görmüşsünüzdür,markette pazarda erikler var,anjelik eriği diye geçiyor.Bizim bildik mürdüm eriğinin yuvarlağı diyebilirim.Fotoğraftada görüyorsunuz zaten ecnebi eriği :)
İkiye yarıp çekirdeğini çıkardıktan sonra ince ince yarım ay şeklinde doğruyoruz,sonrada milföy hamurunun üzerine sırt sırta gelecek şekilde diziyoruz.Şu fotoğraf karesindeki telaşımı bir görseydiniz neden daha düzgün dizmedin erikleri demezdiniz inanın :) 
(Fotoğrafı çeken eşe sevgiler saygılar )


Aceleyle sıralanan erikler yerini aldı sonrasında da..Kelepçenin altına ben ne olur ne olmaz diye (ilk kez yaptığım için) yağlı kağıt serdim ama hiç gerek yokmuş,azcık bir yağlama ile kolayca çıkarmış. (milföyün kendi yağı bile yetebilir aslında )
Eriklerin üzerine, yine altına yaptığım gibi  2 yemek kaşığı toz şeker serptim.


Önceden ısıtılmış fırında kek pişirir gibi pişirdim.Zaten milföy ince olduğundan hemen pişiyor, (30 dk ) eriklerin kızarmasını gözlemleyin.Erikler pişince fırından çıkartın.
Pizza dilimi şeklinde kesip ılıınca üzerine pudra şekeriyle servis ettim.Çok hafif bir tatlı oluyor,ne çok bal gibi ne de milföyle yapılmış bir turta gibi.Hafif tatlıları sevenlerin hoşuna gidecektir.


Tavsiyem ılık ılık yemenizden yana,soğuyunca aynı tadı vermeyebilir milföy,misafiriniz gelirken son dakikalarda fırına atmanız tavsiye olunur ;)

Servis tabağımda bir önceki akşamdan ,akşam yemeğinde yememiz için sardığım etli lahana sarmam ,( sarana kadar ölmüştüm gece gece,iyikide sarmışım akşama misafir geldi :D ) peynirli tava böreğim , Şekerpare (hazır tatlı,evde yapacak kadar daha yetenekli değilim :) ) veee erikli turta.
 Afiyet olsun bize ;)

SELAMETLE



5 Aralık 2012 Çarşamba

HEDİYE ARANJMANI HAZIRLADIM :)

Günaydınlar blogcanlar
Bi yağmurlu bi güneşli İstanbul sabahından..

Haftasonu bizim için hareketli geçicek demiştim ya hani facebook sayfamda,gerçektende öyle oldu.Hayırlı olsunlar akşam ev görmeleri,yemekler,düğünler derken epey bir yorulduk.Hediye arayışlarım devam ederken sayfamdan fikirlerinizi de sormuş çok kararsız kalmıştım.Fazlacada vakti olmamaya görsün insanın,eli kolu bağlanıyor.

Hediyemin ilk parçası olan ahşap tepsimi çook önceden boyamış kaldırmıştım zaten.Aklımda olan şeyi uyguladığım için bu huyumu seviyorum,son zamana bıraksaydım yetiştiremezdim heleki şu bir kaç haftadır süregelen iş temposu ve düğün olayları arasında hiç düşünemiyorum kendimi fırçayla :)



Bir güzel paketlemem lazımdı kiii hediyenin en çokda bu kısmını sevıyorum,paket kısmını.. Elimde bool miktarda bulunan (yeni gelin oluncası) kırmızı tüllerden bir şeyler çıkarmaya çalıştım.Yeni evin kapısı bizde süslenir püslenir,bu kırmızı tülde işte ordan kalma...Katlayıp koymuştum bazaya,biraz kıt kıt makasla kesip,birde ütüledim mi cillop gibi oldular.Sonrada kırmızı kurdeleyle bağladım ağzını tülün.Tepsiyi daha evvelden yapım aşamalarını anlatan bir post hazırlamıştım.Daha detaylı bakmak isteyenler tık tık buradan ahşap tepsi postuma gözatabilirler.

Gelelim fasülyenin faydalarına ... :D
En çok hediye konusunda burda düşündüm ,ne alsam yanına ne alsam.Nevresim takımı cıkss olmayabilir ,tabak çanak  cıkss çok alan olmuştur şimdi felan fişman derken banyo için bir şeyler geldi aklıma ve hemen uyguladım.


Bir güzel misafir kullanımlığı için el havluları aldım,süsleyip kurdeleyle katlayıp bağladım.


Arkasından almış olduğum sepete yerleştirdim.Yerleştirirkende keşke banyosunun rengini bilseydim de demedim değil hani.Dolayısıyla bir çok renge yer verdim :)
Marketten bir kaç sabunda aldık mı bu iş evde hazırlamaya ayar duruma geldi.


Birden aklıma dolap dolusu banyo liflerim geldi aklıma :) Banyo için hazırlanmış bir sepetteneden olmasın ki dedim,3 tanede lifi rulo yapıp fiyonkladım.


Ben evde akşam sepeti hazırlarken tv karşısından bir yandan da eşimin gözünün içine bakıyorum,nasıl oldu objektif ol ama ...Hazır birşeyler mi alsaydım?  :)

Sen sensen,hediyende seni yansıtmalı :)
Yani diyorki uğraşmayı seviyorsun otur uğraş :)
Evet doğru seviyorum 


Sabunlarda yerini aldıktan sonra sepeti biraz süsleyelim şimdi.İki kulpuna nazar boncuklu kurdele bağlayıp,ön kısmına ise 3 kat kurdele katlayarak fiyonk hazırladım,sıcak silikon vasıtasıyla mıhladım :)


Ve işte bitmiş halide bu..


Benim evime gelince menekşelerimi beğendiğini fark edince kendisine birde ufak bir menekşe aldım,aynı tülden onuda hazırlayınca böyle bir güzellik çıktı ortaya.


Artık hazırız :)

Kendimi kız istemeye gider gibi hissetsemde (kırımızı nedense bana onu hatırlatır) hediyelerimin beğenilmesi çok hoşuma gitti,heleki banyo sepetinin ihtiyacın üzerine hediye gelmesi ev sahibesini mutlu etmeye yettti :)
 Hediyeleşmek güzel şey...

SELAMETLE


3 Aralık 2012 Pazartesi

PEMBE DANTELİMİ KOLALARIM BEN :)

Bu ara orda burda ınstagramda dantel kolalayanlar resimler ekledikçe,yapılanları gördükçe çok heveslendim.Dantellerin tekrardan moda olmasıyla birlikte kullanım alanlarıda yenilendi.Çerçeveye koyup duvarlara asmaktan tutun,abajur başlığına aplike etmeye,amerikan servis olarak kullanmaya kadar aldı başını gitti.

Annemim çook eskiden beridir var olan ama artık kullanmadığı (halbuki şahane) bir kaç parçasının geçen seneler içerisinde kaybolmasıyla birlikte sadece 2 parça kalan yatak odası takımına el koydum.Aslında artık takım değil söz ettiğim gibi,yalnızca 2 parçası mevcut , çok üzüldüm...


Mademki takım bozulmuş,yüksek müsadenizde ben bunu kolalayıp şekil verip örtü görevinden uzaklaştırıyorum dedim.Açıkcası aklımda bir çok şey vardı en baştada ekmeklik olarak kullanmak fakat parçanın küçük olmasıyla birlikte şekerlik olarak kullanmak daha elvirişli olucak sanırım.Neyse gelelim neler yaptığıma..

İlk denemem başarısız oldu :/ Sorun şerbetimden kaynaklanıyor sanırım.Şekerini yetersiz bulan dantelim bir hafta boyunca kurumadığı yetmediği gibi kuruyuncada şeklini almadı.Halbuki annem geç kurur o bekle demişti :/ Beklemem sonuç vermeyince tekrardan şerbet kaynattım bu kez şeker oranını fazla..İyice kaynadıktan sonra danteli, büyük cezvemin içerisine atarak maşa yardımıyla iyice buladım şerbete.


Uygun şekli seçmek biraz zaman aldı,evdeki tüm çanak tabak,kaselerde denedim şerbetlemeden evvel :D En iyi bu ağzı geniş kasemde oldu,sizde evdeki uygun formları deneyin şerbetlemeden önce.Yine maşa yardımıyla gergin bir şekilde uturttum,çekiştirdim ve kurumaya bıraktım.

Kuruması benim için yine uzun bir bekleyiş süresi oldu.Günlerce kurumadı tabii bunun havaların bi ara tamamiyle bozmasnında payı büyük.Kurumak bilmedi.En sonunda inat ettim akşamları kalorifer üstü,gündüzleri güneş alan cam derken kuruttum :)


Ve başardım :) Kuruduktan sonra çanaktan dikkatli bir şekilde çıkardım.Ben o kadar koyu bir şerbet kaynatmışımki ikincisinde,çanağa mıhlanmıştı dantel tam anlamıyla :))

Sert ve katı formlu olmasını istiyorsanız hemen hemen  1'e 2 ölçü kaynatın şerbetinizi.Mesela yarım bardak su ile bir bardağa yakın şeker...


Sen ne kadar şeker su oranı yaptın derseniz,vallahi ölçmedim :)) Nispetli olarak göz kararı ;)


Pembe oda malumunuz artık biliyorsunuz, (pembe oda postları burda) bu şekerlikte ancak evimde buraya yakıştı.Gelen misafire pembe kolonya şişesiyle pembe şekerlik ouuy dedirtiyor :)


İkinci parçayıda şerbetledim kalıba koydum yine.Bakalım o ne zamana kurur ;)


SELAMETLE

28 Kasım 2012 Çarşamba

NİHAYET EVLENDİRİYORUZ !

Efendim tünaydınlar
Haftayıda ortalık ama telaşlar hiç bitmiyor kendi açımdan.Misafirler,misafirlikler,düğünler,işler,güçler...Hayat gayesi devam ediyor kısacası.

Yayın başlığımdan da anlıyacağınız üzere bizim Ali-Oya evleniyorlar sonunda :)
Haftasonu iki gün nikah ve düğün bizleri bekler.
Tabi evliliğin boyunlarına geçireceği ilk yük olan takı kurdeleleride benden olur.


Bu ay her hafta düğün nişan kına oldu,maşallah :) Çokda oynadım ,özellikle bu haftaki kına gecesinde,kurtlar iyi bir döküldü itinayla :D


Bakalım bu haftaki düğünümüzde neler olucak,şimdiden Allah bir yastıkta kırış kırış etsin diyoruz :)


İnşallah düğünde boyunlarına takacağımız yükler epey bir ağır olur ;)

Düğünden sonra kombin postu gelir herhalde.Umarım hava güzel olur lakin yeni diktirdiğim elbisemi giymek istiyoruumm :)

SELAMETLE

26 Kasım 2012 Pazartesi

PEMBE KABUL MASASI KURMAK İSTEDİM


Günaydınlar blogcanlar.Yine pazartesiyle haftaya bismillah dedik,herkes için hayır getirmesi dileğiyle haftasonu misafir soframa gidelim :)


Evleneli 8 ay oldu (zaman ne de çabuk geçiyor ) senesi geldi gelecek ama hayırlı olsun kabullerim hala bitmedi inanırmısınız? :) Haftasonu o kabul gününden soframı pembe masaörtümle sunmak istedim misafirlere.Genelde önce masaörtüsü ve peçetemi ayarlarım (gerisi kolay ;)) Daha sonra neler yapabilirim ona bakarım.Bu kez biraz biraz aceleye gelsede 1 gece evvelinden haberdar olunca pratik şeyler çıkıyor haliyle ortaya (çalışan bir hanımın bi kaç gün öncesinden misafiri bilmesi çok daha iyi oluyor :))


Neler hazırladım,benim gibi mutfağa yeni alışanlar için umarım yardımcı olur fikirler,çünkü zahmetli besinler değil hiçbiri.Tereyağlı patates havuç püresini kek kalıbına bastım örneğin,renklendirmek içinde aralara maydanoz,dereotu koydum.Ilıyınca tes çevirip çıkarttım.


Ve en pratik tatlı benim için lady fingers pasta.10 dakikanızı almıyor inanın,malzeme varsa evde misafir öncesi şanslısınız :) Soğuk süte batırmak suretiyle parmakları ikiye bölüp kelepçeli kaba dizip,içerisine bir sıra parmak bisküvi bir sıra puding olmak üzere döküyorsunuz...
 

Koşturma içerisinde mutfakla salon arasında mekik dokurken,elbette hepsini fotoğraf makinamla sizinle paylaşamasamda son zamanlarda sık sık yaptığım turşu kavurmasını da tavsiye ediyorum misafirlere çayın yanında.Bu kez biber salçalı kavurdum,çokda hoş oldu.Bol soğanı yağda çevirdikten sonra küçük küçük doğradığım karışık turşuyu salçayla birlikte kavuruyorum.


Artık servis tabaklarına alınsın tüm hazırlıklar,mümkünse de biraz süslensin ;)


Lady fingers pastamın üzerine genelde çikolata rendeler,bir kaç çokodamlayla da süslerim,bugünde öyle oldu.


Sıra geldi masanın eksiklerini tamamlamaya :) Koşturmaca devam..



Ve işte hadi afiyet olsun dediğimiz an :)

Menümde neler vardı?
Yoğurtlu arpa şehriye salatası
Tavuklu yeşil salata
Renkli Patates salatası
Turşu kavurması
Kıymalı tava böreği (günün kahramanı seçildi) :)
Peynirli çıtır sarma börek
Tuzlu (peynirli) kek
Fırında kaşarlı mantar
Kakaolu kurabiye
Lady fingers pasta

SELAMETLE