31 Mart 2014 Pazartesi

MEKKE #1

MEKKE!
Yıllarca gidebilmek için dua ettiğim nihayet ikimizide nasip olmuştu.Soranların sorularına cevap olarak eşimle ikimiz ilk defa umre ziyaretinde bulunduk.Gece yolculuğu zordur derler ama bizim için öyle olmadı,göz açıp kapayıncaya kadar geldik,kuş misali.Cidde üzerinden gidenler ihramlarını havalimanında giyip,ihrama girerken ,(bunun sebebide mikad noktasını havadan geçtikleri içindir.) biz yeni butik bir liman olan Yanbu şehrine iniş yaptık.Böylece İstanbul'da ihrama girme şartını ortadan kaldırıyor.
Havalimanında kontrol giriş ve çıkışlarında en ufak bir problem olmadı,olabilecek en iyi şekilde çıkış yapıp,valizlerimizle bizi bekleyen otobüsümüzü doldurduk.Evet artık Suudi Arabistan'daydık...Gün söküyor,güneş sağımda kızıllaşıyor,bunu seyretmek ise sonsuz bir zevk veriyordu...
Arapça harflerle dolu tabelaları incelemekden,Suudluların o bembeyaz uzun kıyafetleri ve başlarındaki kırmızı beyaz örtülerine bakmakdan alamıyor insan gözlerini.Sanki dünyaya ilk defa gelmişim de ortalığı, göğü, yeri ilk defa görüyormuşum gibiydi...


Yanbu'dan Mekke'ye Hocamızın tavsiyeleri,açıklamaları,sohbetleri ve güzel teşvikleriyle gittik.Tabii evvela ilk olarak Mikad noktasına vararak,ihrama girmemiz gerekiyordu.Dua,zikir,tekbir ve telbiyelerle yolu arşınladık.Bir yandan kulağımız hocamızda,bir yandan zihnimiz zikirde,öte yandan ise gözümüz camdan beldeleri seyreyliyordu.
İhrama girmemiz ile ihram yasaklarımızda başlamış oldu.Her birimiz bir an evvel Mescidil Harama kavuşmayı arzu ederken,yüksek kulelerin yükseldiği sağ tarafımızda kalan bölge Haram bölgesidir denmesiyle kalp atışlarımız hızlandı.Bu öyle bir tecrübe ki,benim ne buradan yazı ile size anlatabileceğim,ne de fotoğraflarla sizin idrak edebileceğiniz birşey. Kelimelerin yeterli kalmadığı birtakım, Allah ve Peygamber aşkının harmanlanmış ve boğazınızın orta yerinde yumruklaşan sizi alıp götüren duygular.
Otele geçmemiz biraz ıstirahat etmemiz ve karınlarımızı doyurmamızdan sonra grup ile Beytullah'a gidişimiz...Ne heyecan verici birşey ki,anlatılacak türden değil.Havanın kararmasıyla Mescidil Haram daha bir ışıl ışıl..


Ve işte adım adım gidiyoruz,artık insanın tek düşündüğü Beytullah,Allah'ın Beyti,Allah'ın Evi!
Çağrılmayan gidemezmiş,Allah'u Teala sizi çağırmış ki evine gidiyorsunuz diyor hocamız.Sonra otobüsde konuştuğu kelamları anımsıyorum; 
'Maşallah gençler görüyorum,umre haccı için buraya çağrılan.Ne mutlu size.Hz.İbrahim 'Lebbeyk' dediği ve insanları Kabe'yi tavafa çağırdığı andan itibaren,ruhlarımıza Allahu Teala tarafından üflenmiş...Daha anne karnında  bile değil iken davet edilmiş gençler görüyorum.'
...Bunları duyunca insan daha bir coşuyor,Gözleri,kalbi,ruhu,tüyleri...Taşmaya bir damla kala gülümsüyor yüzüm.Çok şükür Allah'ım bizede nasip ettin.
......
Ve Haram sınırlarından sonra mescide giriyoruz.Tavsiye üzerine,hani Beytullah'ı ilk görüşte yapılan dua kesin kabul olunur diye amel ediyoruz ya,işte bu yüzden başımız önde sağa sola çok bakmadan grupça ilerliyoruz.
Sonralarında çok konuşmuşuzdur,herkes başka şeyler duyup,başka bir hava iklimine girip,tek çekim alanında akıtmış yaşlarını.Kendimden misal verecek olursam;
Başım önüme eğik ilerliyorum,önce biraz seyrekken sonra birden kalabalık bizi buluyor.Yere bakarken ki ayaklar çoğalıyor yanımdan sağıman solumdan geçen.Eşimin kolundan sıkıca tutup ilerliyorum.Buz gibi mermerlerden,halılı bölümlere geçiyoruz.Derken;Allah'ım bu kuş sesleri de ne öyle! Kafamı kaldırmayacağım diye söz vermişim kendime,göremiyorum ama duyuyorum!İnsan yoğunluğunu içerisinden geçiyoruz ve çok kalabalık,her yer insanla dolu,derken başımın üstündeki mescidin örtüsünün kalktığını hissediyorum derken,merdivenlerden iniyoruz.Anlıyorum ki artık çok yakınım,başımda gök açık,az ilerimde tavaf yapılıyor.
Yavaşça başımı kaldırmamla şok etkisi yaşamam bir oluyor.İşte Beytullah tam karşımda,Allah'ın evine misafir gelmişim ve tam kapısının önündeyim...
Çok heybetli ve simsiyah,tahmin ettiğimden ve fotoğraflarda gördüğümden kütlece çok daha büyük...Heyecanım mutluluğa karışmışken tam tavaf alanına girmeden ayakda dua ediyorum! 


Ve istiyorum! Buradaki ve burada olamayan tüm Müslüman'lar gibi.Çünkü biliyorum ki isteyen ve O'na yalvaran kulunun duasına icabet eden Allah'ım dualarımızı İzzeti katında kabul ve makbul eyler.
Niyetimizi yapıp,yeşil ışık karşısından Hacerül Esved'e selam vererek umre tavafımıza başlıyoruz.
Her bir noktasına iyice bakıp,tarayıp,hafızaya almak istiyor insan.Dönünce unutmamak için,rahat hayalinde canlandırabilmek için.Tavaf yapıyoruz,ayaklarımız yavaş yavaş kalabalıkda ilerliyor hocamız önde biz arkasında o söylüyor biz tekrar ediyoruz.Hacerül Esved'e, Mültezem'e ,İbrahim Makamına bakmaya çalışıyoruz,dilimizde dualarla...Tavaf namazımızı kılıp,zemzem içtikden sonra Sa'y yapmak üzere Merve ve Safa'ya geçiyoruz.


Biraz yoruluyor insan,hiç yaşlı işi değil diyorum içimden.Hala fikrim öyle.Yerler mermer,hızlıca okuyarak ilerliyoruz,topuklarının düzleştiğini hissediyorsun :) İlerdeki yeşil ışıkda erkeklerin remel yapmasını gözlüyorsun.Safa'dan Merve'ye 4 kez,Merve'den Safa'ya 3 kez gidip Say yapıyorsun ve artık duanı yapıp saçını kesip ihramdan çıkıyorsun.İhram yasaklarınıda geride bırakıp Umre'ni tamamlamış olmanın huzuruyla,doya doya gülümsüyorsun :)
Nafile ibadetler,gezilerimiz ve başımdan geçen olaylarla yeni postta görüşelim ;)
Umre serisi yazı postları burada ;)

SELAMETLE


25 Mart 2014 Salı

UMRE ÖNCESİ #2

Günaydın blogcanlar
Evvet gittik geldik Allah'ın izniyle...
Benim için çok heyecanlı bir yolculuk oldu,senelerce arzu edip hep duanda,dilinde,gönlünde olan şeye nihayet erişebilir olursa insan nasıl heyacanlı olmasınki ;)
Hazırlıkları bile...
İlk umre ziyaretimiz olmasından mütevellit,ne götürmeli,ne giymeli nasıl etmeli diye epey soruşturduk.Neticesinde götürdüklerim ve götürmediklerim konusunda Mekke ve Medine'de hiç pişmanlık yaşamadık elhamdülillah.
Kısaca gidecek olanlara fikir vermesi açısından sıcağı sıcağına yazmak istedim.

Sayıca fazla çorap ve iç çamaşırı : Umre ziyaretimiz 15 günlük bir turdu.Gidenlerin tavsiyelerini kulak ardı etmeden her güne iki-üç iç çamaşırı koymanızı tavsiye ederim.Gün orada erken başlıyor,teheccütten yatsı namazı sonrasına kadar mescitde geçiriyorsunuz vaktinizi.Dolayısıyla sürekli hareket halindesiniz,sıcağın etkisiyle ihtiyaçlar artıyor.Gelelim çorap mevzusuna tavaf yaparken daima çorap giydim,yalın ayak tavaf yapmak pek bana göre değildi açıkcası. Haliyle çorapda mermer zemin üzerinde hafif bir kayma yapıyor yürürken,tavsiyem altı pıt pıt nokta kaydırmaz tabanlı patik çoraplardan almanız.Aklımda iken söyleyeyim eğer uçuşunuz THY ile ise çok kullanışlı bir set hediye ediyorlar uçuş esnasında hacılara.Tozun ve erkeklerin ihramlarından (rida ve izar) etrafa dağılan ufak beyaz yumaklar çorabınızın altında birikme yapıyor bir süre sonra.Yani kısa kısa süreler içerisinde çorabınızı değiştirme ihtiyacı istiyorsunuz. Çekmecenizdeki tüm çorapları götürebilirsiniz,ihtiyaç çok oluyor ;)

Çanta ve seccade : Çanta konusunda çok dolaşmıştım,istediğim tarzda bir çanta bulabilmek için. Biraz büyükçe bir çanta almanızda günlük kullanım için yarar var. Mescitde okumak için dua, tesbihat ve Kuran-ı Kerim vs. kitaplarımı her daim yanımda taşıdım. İnsan yorulunca tavafda oturup az biraz dinlenirken açıp bir iki kelam okumak için...Ayrıca mescide girip çıkarken sandalet ve terliğinizi poşetleyip yanınıza almanız gerekiyor,çantanın müsait olması haliyle hoop çantaya koyuyorsunuz. Ekstradan su,çerez atıştırmalık vs. bir şeyler de koyacağınız için çantaya kullanışlı birşey tercih edin. Ben, iki çapraz takabileceğim çanta bir tanede sırt çantası aldım yanıma.En kullanışlısı sırt çantası oldu.Seccade ise yer kaplamaması için ince,katlanınca a4 kadar küçülen birşey olmalı.Yine mermer üzerinde kaymaz taban seccadeler var,THY hediye ettiği seccadeler çok işimize yaradı. Eğer ki kaydırmaz taban seccade bulamaz iseniz,ince seccadelerde işinizi görür pek ala.


Giyim,kuşam,ferace : Kısaca söyleyecek olursam erkekler için ince pamuklu gömlek ve pantalonlar ideal. Hac ve umre malzemeleri satılan mağazalardan eşim için biz siyah ve beyaz renklerde son derece ince yakasız,ütü istemeyen yıkayıp dakikasında kuruyan gömlekler aldık.Artık her markanında bu tarz gömlekleri mevcut mevsim ne olursa olsun raflarda bulmak mümkün.Kolları uzun gömlekleri tercih etmenizi tavsiye ederim.Kolları istenilince kıvrılıp düğmeyle sabitlenenler ideal,güneş rahatsız edebiliyor çünkü. Pantalonda ise yine en rahatı beli güzel lastikli salaş dökümlü olanlar.İbadeti zora sokucak pantalonlar kesinlike götürmeyin,giyilmiyor. Mekke'de bin bir çeşit giyinimli insan gördüm ama oranın maneviyatına en çok yakışan ; Beytullah'a saygıdan siyah giyinenler ve kefeninin provasını yapan baştan aşağıya beyaz giyinimli insanlardır unutmayalım ;) Yoksa pembe giymek mekruh ,sarı giymek haram diye birşey yok elbetteki,kendi nazarınıza kalmış.En önemli husus ise erkeklerde muhakkak ki ihram.İhram için satılan kemerlerden ve çok gerek duyar iseniz çengelli iğnelerden alın.Usulüne uygun bağlarlar ise çengelli iğneye gerek bile kalmıyor. Bayanlarda ise kesinlikle ferace giyilmeli. Bayanların ihramı normal tesettürü zaten. Ferace giymesini normalde de çok sevdiğim için hiç bir yadırgama olmadı,tesettürlü bir insan için burada ne ise orada da o.Değişen bir şey yok.Yeni alacak iseniz kumaşına özen gösterin ince ve dökümlü olsun.Polyester karışımlı bin bir çeşit kumaşlardan feraceler görüyorum,bunları tercih etmez iseniz rahat edersiniz.İnsan kendini rahat hissedince inanın ibadetinde de o kadar rahat oluyor.İki tane ferace alsanız yanınıza yetiyor. İçinede sıfır kollu çok sıkmayan badiler ve bol paça lastikli siyah pantalonlar aldım.Eşarp bir tane bile götürmedim.İnce siyah renkte bu son zamanlarda çıkan tülbentler var bilirsiniz,onlardan aldım,çok rahat ettim.Ayaklarımız için ise ben bir sandalet,bir terlik ve birde son derece rahat olan geçen sezondan genişlettiğim babetimi yanıma aldım.Yeni alıcak iseniz (bu sandaletiniz bile olsa) önceden ayağınızda evde de olsa kullanın.Çok ayakta kalınılıp,çok yürünüyor,ayak rahat olmadı mı bir problem oldu mu burnundan geliyor insanın malesef.




Kişisel ihtiyaç çantası :Sanırım simdiki yazacaklarımı böyle bir başlık altında toplamak en güzeli olacak.; insan umre için özel şeyleri valize koyayım derken,her daim kullandığı şeyleri umreye giderken almayı unutabiliyor.Örneğin diş fırçası ve diş macununu son dakika valize koymayı akıl etmem gibi :)) Güneş kreminizi,nemlendiricinizi mutlaka alın diyorum ama inanınki ben güneş kreminin kapağını bile açmadım :) Neden bilmiyorum :) Beyaz tenli olmadığım için rahatsızda etmedi zira mart ayındaki güneş.Ama güneş gözlüksüz asla! Bunun yanı sıra çıplak ayak tavaf yapıldığından çoğu insan tarafından,bulaşıcı mantar vs. gibi deri hastalıkları için mantar kremi,ateş düşürücü,ağrı kesici ve varsa kullandığınız (ben normal zamanda da kullanıyorum) vitamininizi almalısınız.Kısacası tedarikli olmak lazım her türlüsüne.İhramdan çıkmak için biliyorsunuz vazifeleri yerine getirdikten sonra saçınızdan bir miktar kesmeniz gerekiyor.( erkekler kısaltmalı veya kazıtmalı, hanımlar ise en az bir parmak boğumu kadar kesmeli) Bu yüzden yanınıza makas almanızda yarar var. Erkekler berberlerde bu işi güzel bir şekilde hallediyorlar ama hanımlar kendi işlerini kendisi görüyorlar otele döndüklerinde.

Dua kitapları ve Kuran-ı Kerim : Mescitde, Mekke'de olsun Medine'de olsun sayısızca Kuran-ı Kerim var fakat yazı şekillerini yadırgaya bilir gözünüz,küçük çok yer kaplamayan cep Kuran-ı Kerim'i almanızı tavsiye ederim.Biz bunun yanısıra Büyük Cevşen aldık yanımıza Türkçe açıklamalı,yeni düzenlemesini çok beğendik bu tarz yazı,düzen ve içeriği hoşunuza giden kitaplar alabilirsiniz. Tabiki postunu hazırladığım buradaki kitaplar çok işinize yarayacaktır muhakkak .Zikirmatiğinizi yanınıza almayı unutmayın,yolculukda otobüste veya mescide giderken dönerken hep ağzınız boş durmuyor,dolayısıyla gözünüzde başka detaylara merak sarmıyor :)
Aklıma gelipde önem arz edenler şimdilik bunlar,ilerleyen günlerde güzel bir umre turu yaptıracağım size oturduğunuz yerden inşallah :)

SELAMETLE