12 Nisan 2012 Perşembe

TATİLDE EFES ANTİK KENT DURAĞI

Bütün hayatım boyunca yaptığım tatillerde eğerki bir otelde kalıcaksak,tatil o otelin kapısından girince başlar,son gün gerisin geriye o kapıdan çıkınca biterdi.Sözün özü otelden dışarı çıkmazdık.Balayı tatilimizde Didim'e gittik biliyorsunuz,bir pazar günü dedik çıkıp İzmir'e gidelim :) Düğünüme beni kırmayıp gelen üniversiteden sınıf arkadaşım Sena'yıda memleketi İzmir'den alalım ki,hem iadeyi ziyaret yapalım ,hemde bizi gezdirsin :) Malum İzmir bize yabancı :)
Güzel geçen izmir gezimizden sonra efes antik kente gitmeye karar verdik.Tarihteki yeri büyüktür esasında efesin, M.Ö. 6000 yıllara dayanıyor düşünsenize..İnsanın aklı almıyor,tarihi derin anlıyacağınız.Mesleki derslerimizden biri olan Sanat Tarihi derslerimiz geldi hemen Sena'yla aklımıza :) Esneyerek dinlerdik heyy gidi hey :D
Roma Döneminde en parıltılı zamanını yaşayan antik kenti görünce insanın gerçekten vaaay be diyesi geliyor inanın.Nasıl yapmışlar o dönemde bu mermerleri,inşası,oyması..Nutku tutuluyor ,şimdi insanoğlu bir tahta kalıbı yapıp çakmaktan aciz :D


Efes süre gelen tarih içerisinde bir çok kez yer değişmiş,dolayısıyla 8-10 kmlik bir alana yayılmış durumdaydı kalıntıları.Restorasyon çalışmaları yürütülüyordu sanırım,çoğu yerde iskeleler kurulu,koruma bantları çekili..Kimi yerler ise ziyarete ya kapalı,yada ekstra money karşılığında girilebiliyor :D
Turistlerin ilgisi her zamanki gibi tavan...Koreli bir grup kafileyle bakışıyoruz şu sıralar fotoğrafla :D
Antik çağda spor turnuvalarının ,efendime söyliyeyim yarışma ve gladyatör savaşlarının yapıldığı yermiş bu stad.


En üst sıralara kadar çıkmayı amaçlıyarak ya bismillah dedimki o da ne :) Bulunduğum yerden yukarısı yasssakmış,restore yani :/ Resimlerde bakınca küçük bir alanmışcasına durduğuna bakmayın,ortamın içerisinde ambiyans süper,baksanıza hahah bit kadar çıkmışım zaten :) Sena'ya poz verirken yukarıda ,bizimkilerde aşağıdan karelemişler.Akşamüstü 6 suları olmasına rağmen tam bir arap Bilo kıvamındaydık hepimiz o gün :D Baya yandık,olayın ciddiyetini otelde aynaya bakınca ve kendimi tanıyamayınca anladım :D


Bulunduğumuz yerden görüntüde bu şekilde,tam karşıda duran oturma alanları üzerinde durduğumuz alandan farklı karşı taraf sanırım kentin ileri gelenlerinin yeri :) Yani şimdilerdeki V.I.P salonu :D Kentin o zamanki coğrafi durumu nasıldı bilemiyorum ama gördüğüm şey harikaydı.Bir yanda hafif yamaç üzeri ağaçlar,yeşillik bitki örtüsü diğer tarafında su...Zaten hep öyle değilmidir yerleşim kentleri yerleşkelerin mutlaka etrafında yöresinde bir su kaynağı bulunur tarihte.


Gezmekle bitecek gibi değildi ayaklarımız artık iflas bayrağını göklere çıkarmışken eşimin ısrarları üzerine yürümeye tarihi yaşamaya devam ettik :) Çoğu yer fotoğrafdaki gibi kalıntılardan ibaret,mevkinin ne amaçla kullanıldığını anlatan ufak birer panolar var her bir köşede.Dikkatimi çeken sadece bu bölümlerde sutunlar ve sutunların oyma çeşitleri oldu :) O da niye? Zamanında Sanat Tarihi dersinde sınav sorusuydu da ondan :D
Yanınızda rehber yoksa,şimdi birde elektronik cihaz çıkartmışlar.Cihazı satın alıyorsunuz ve mevkiye ait panoların önüne okutuyorsunuz,kulaklıkla kulağınıza sanal rehber istenilen dilde başlıyor anlatmaya..Teknolojinin gözünü seveyim,herşey pratiğe döküldü artık :)))


 Roma Dönemin en güzel diye tabir edilen yapısının önündeyiz şu sıra..Kütüphane yapısıymış aslında,adını o zamanın valisinden alıyor.Celsus Kütüphanesi.Fakat Celsus valibey vefat edincesi oğlu çok içerlemiş ve babasıının adına mezar anıtı olarak yaptırmış.Tabiki o dönemden bu zamanlara kadar baya hasar görmüş ve restore geçirmiş.En sonki restorasyonunu 1970 ila 1980 yılları arasında yapılmış.Mermer sutunlar görülesi blogcanlar,yukarı doğru bakmaktan ense kökümüz ağrıdı,nasıl yapmışlar pess dedik.


Yukarlara çıktıkça görüntü devleşiyor.Ne diyebilirki şimdi insan bunun önünde.Her dönemin bir parlak yapıtı,çizgisi oluyor.Aslında yapana değil yaptırana bakmak gerek derler..Düşününce kubbelerle minareleri Koca Sinan'ı Mihrimah gelmiyormu akla,Düşününce delinen dağları Mecnun'u Leyla hatırlanmıyormu :) O zamanda da kim bilir nelerle nasıl hikayelerle inşalar yapıldı :)
Mevki üzerinde Yedi Uyurlar diye bilinen Ashab-ı Keyf mağarasıda bulunmaktaydı.Çok istedim gezmek görmek ama saat 5'den sonra ziyaretçi almıyorlarmı,üzüldüm.Kısmet değilmiş görmek.
Benden bu kadar blogcanlar,gezip görmenizi tavsiye ediyorum,hepinizi seviyorum
SELAMETLE

6 yorum:

  1. Canım balayın çok güzel geçmiş İzmir'e gelmişsin ya ne güzel :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet güzel geçti elhmdullh,çok yürümekten yorulmamıza rağmen :)

      Sil
  2. sanat tarihi dersi bizde lisede vardı :)) resim hocası girerdi,hiç sevmezdik...merak ediyorum bende antik kentlerimizi.inşaAllah bizde gezeriz ;)sevgiler canım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. genelde uykumuz gelirdi hoca anlatırken :) Ama zevkli şeyler bunlar,şimdi insan merak ederek geziyor oralar.İnşallah canım ;)

      Sil
  3. Efes'i 2003 yılında gezdim, çok severim antik kentleri dolaşmayı, ama orda restorasyon sürekli devam ediyor sanırım, benim gittiğimde yamaç evleri denilen kısımda çalışma vardı... o yanık mevsim ne olursa oluyor demek ki:D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet öyle bir hava vardı ve hatta yamaç evleri hala çalışma halinde :) sorma suratımda sanki piknik tüpü palamış gibiydi,komedi :D

      Sil